18 Temmuz 2009 Cumartesi

SU

Ruşet kovanları kek ile besliyorum..
Keki yiyen arılar suya yöneliyorlar...
Suyu kaynağından içen bir arı...

17 Temmuz 2009 Cuma

ÇİÇEKLER

Bu sabah yine erken saatlerde,bu kez tek başıma yola düştüm.
Akşamdan hazırladığım biri katlı ve ballı, diğeri yarım katlı ve balsız iki kovanı dağa götürdüm.
Eğer biraz şansım varsa birinci kovandaki ballar sırlanabilir. Yarım ballıklı kovanda çerçeveler şişmiş durumda belki onada bal basılır.
Her şey bundan sonra şansa kalmış durumda.
Son dört gündür aşırı yağış var Karedeniz bölgemizde..
Arılar kovandan dışarı çıkamamıştır diye düşünüyordum ama yanılmışım.
Karaovacık deresi yağmurlardan yine bulanık ve çamur akıyor...

Saat 9.30 gibi arılığa vardım...
Hava kapalı olsa da arılar çiçeklerde geziniyorlardı.
Arılar bal yüklü geliyorlardı.
En azından kendi yiyeceğini çıkarabilecek durumdaydılar.
Arıların çok ilgi gösterdiği bir çiçek..
Gri renkli polen alıyorlar...
Çiçekler ve dağların tepesinde sis...



Gri renkli polen arının ayağında iyice seçilebiliyor.

İşte buda bu senenin bize en büyük süprizi.
Geçen yıl dağdaki eski bir arıcı bunu anlatmıştı ama kestaneye dönüş yaptığımız için gözlerimizle görememiştim.
Yaban taflanı ( karayemiş) yaprağı.
Yaprağın alt yüzünde genelikle dört bazen de beş bal gözü....
Arılar şuan bu ballardan topluyor.

İşte yapraktan bal özü alan bir işçi arı...
Sayısı az olsada başka bir çiçek..

Bu çiçekten arılarımız polen alıyor.
İşte bir böğürtlen çiçeği ve arı: ama arı soğuktan uyuşup kalmış...


İşte buda bizim ormanların dere yataklarında olan güne bakan çiçeğimiz(en güzel bu ad yakışır ona). Daha önce arı konduğunu görmemiştim.

12 Temmuz 2009 Pazar

BALLAR SIRLANMAYA BAŞLADI

Bugün arıcı arkadaş Selim ile birlikte arıları ziyarete gittik.

Hava oldukça sıcaktı.

Saat 13.00 gibi arılığa vardık.

Kontroleri sıcak altında yapmak oldukça zordu.

Zayıflamak için saunaya değil sıcak havada arıcı maskesine girmek gerektiğini bir kez daha gördüm.

Oğul atan iki kovandaki ballıkları alarak ikinci ballık olarak iki ayrı kovana verdim.

Ayrıca kovanın birinden üç çerçeve arı alarak ruşet kovanlara takviye vermek için getirdim.

En iyi kovanımda yedinci çerçeve sırlanmaya başlanmış. Dağda arılarımız orman gülü ( kara avu), yaban taflanı(ayrıca taflan yaprağından da bal alıyorlar), çalı çileği(yaban mersini), böğürtlen: şu sıralar kestane, ayrıca kekik balı toplatılar. Çok zengin bir içeriğe sahip olacaklar.

Bakalım bu sene ki, balımız deli bal olacak mı?



Bu kovana yarım ballık atmıştım. Arılar şişirmeye başlamışlar ama artık bu sene bal koymaları çok zor. En azından kovan içinde arılar sıkışmaz.


Arkadaşım Temel'e ait paket yavrulu bir çerçeve.




Bana ait bir çerçeve.




Bal kemeri sırlanmaya başlamış.
Bazı kovanlarda ballıkta günlük yumurta dahi var.




Herhalde balını önümüzdeki sene alırız.





Üstten beyazladığı görülen ballık.






Aşırı sıcaktan bunalan arılar kovanları soğutmak için oldukça çaba gösteriyorlar.Ayrıca kovan kenarlarında sakal oluşturuyorlar.








Değişik bir açıdan bakış.





Arılara baktıktan sonra Selim ve arkadaşlarının yanında çay içerek biraz dinlendim.




Ayısavar:

su ile çalışıyor ve varil ses çıkarıyor.

ayrıca elektrik devresi ile korkuluklarda lambalar yanıp sönüyor.




Arılık hatırası



Sağdan sola; Muammer, Selim, Muammer'in kaynatası::






Selim'in arıları,




bizimkiler kovanı soğutmak için pervane olurken,
onun kovanlarında soğutma işlemi yok denecek kadar azdı.






Acaba bu olay kovan mevcudu ile mi ilgili




yoksa




kovanların rengi ile mi ilgili olabilir.???


















10 Temmuz 2009 Cuma

EN ÇITIR ANA ARILAR BURADA

Larva transferi yaptığım anaların bir kısmı dün çıkmıştı.
Dün çıkan anaları ruşetlere dağıttım.
Bugün bir ana daha dünyaya geldi.
Geride çıkacak bir ana daha var.
İki anayıda ben sezeryan yapmak isterken imha ettim.
Henüz kurtçuk durumundaydılar..

Kovan dip tahtasında gezen bir ana.. sarı çizgilere sahip.
Bugün çıkan ana... Bu ananın yanında da yeni çıkan bir işçi arı pamuk gibi beyaz...



7 Temmuz 2009 Salı

SUPER ANALAR BURADA

Bugün önce dağdaki arıları ziyarete gittik.
Bizim arıların uçuş mesafesinde tek tük kestaneler açmaya başlamış.
Henüz böğürtlenler açmamış.
Arılar kimisi güneye yaylaya kimiside kuzeye kestaneye çalışıyorlardı.
Bal ve polen gelişi sürüyor.
Oğula kaçan iki kovanda ana arıları bulamadım.
Günlük yumurta da yok şimdilik.
Bir hafta sonra tekrar gözlemler ona göre işlem yaparız.

Karşısı Kara Çukur denilen bölge.
Kestaneler ağartmış ormanı.
yakın çekim kestane çiçeği.
Burdada kestaneyi ziyaret eden arı.


Dağdan dönüşte larva transferi yaptığım ana memelerini kafesledim.
Daha sonra yumurtlamaya geçen anaları boyadım...

Bu yeni yumurtaya geçmiş ananın performansı..
Buda çiğ mumdaki performansı ...superrrrr.
kafkas F4 'ü.

Biraz apartmış gibi yumurtlarken....

Bu anayı boyamak için çerçevelerde ararken kovan dip tahtasında buldum...
herhalde kızlar performansdan memnun değiller...
neyse yakalayıp yeşile boyadım...
sonra da boya kurusun diye kafese aldım..
ama kafesten bırakınca kızların anaya sarılmasını olumlu bulmadım..


buda süper Kosköy(Soğukpınar beldesi' nin eski adı) anasının performansı(Espiye Kosköy yerlisi)..
O da superrrrr..
o daha çok abartmış üçer üçer yumurtlamış..


Superrr Kosköy yerlisi anası...

hemencecik onuda boyadım..

Buda uzun ruşet şu an yedi çerçeve 5 çerçevesi yumurtalı..
onun anası da kafkas F6' sı..
söylemeye gerek yok oda super.

Hem bu işleri yaparken maske ve körük kullanmadım...
o kadar superr yaniii...

6 Temmuz 2009 Pazartesi

RUŞET KOVAN


Çıkacak olan analar için çiftleştirme kutularına gereksinimim var.

İşe yaramayan atıl durumdaki ballıklardan dört tanesini parçaladım.

Dört ballıktan üç adet ruşet kovan yaptırdım.
Marangoz ustamız Mehmet Bekçi..











4 Temmuz 2009 Cumartesi

4 Temmuz 2009

Kestaneler bir güzel yıkandıktan sonra nektar akışı yok denecek kadar azaldı.
Arılar nektarını taştan çıkarıyorlar...
Çevrede az sayıda olan ıhlamurlar yeni açıyor.
Arılar ıhlamurdan polen taşıyorlar.

Bu çiçekten geçen yıl arılıkta, bir kovanın önünde iki kök vardı.
Ama bu sene çevreye oldukça yayılmış durumda.
Arılar yeni ziyaret etmeye başladılar.
Arı polen alırken çiçek ile kavga eder gibiydi.

Bu çiçekte çevrede var.
Ballı babanın değişik versiyonu galiba.
Arılar onuda ziyaret ediyorlar.
Bal almak zor olsa gerek...





1 Temmuz 2009 Çarşamba

ARTIK YAĞMUR YAĞSA DA HOŞ YAĞMASA DA HOŞ....

Dün akşam yağan sağnak yağış bal kaynağımız kestaneleri bir güzel yıkadı.
Bundan sonra yüzde on oranında açacak kestane kalmıştır.
Arıların severek dolaştığı bir ağaççık...
Biz özildirik yada ham kızılcık deriz.
Arılar uzun süre nektarından yararlanır.
Polen vermez..

Buda eşek dikeni..
Arılar bu çiçeğe de çok konuyorlar ama bölgemizde nadiren yetişiyor.

Bu da alaçamdan reçine alan bir arı...
Bugün bir tane daha yarım ballık yaptım..
Ama bunun ölçüsü 14 cm..
Ölçüyü yabancı arıcılık sitelerinden aldım..