20 Şubat 2010 Cumartesi

ARILARLA YOĞUN BİR GÜN

Bugün arılarla yoğun bir gün geçirdim.
Önce kendi arılığımda ana kutularını kontrol ettim.
Pazartesi verdiğim mini çerçeve, uzun ana kutusu tarafından tamamlanmış gibiydi.
Ama henüz yumurta atılmamış..
Ben çerçevenin fotoğrafını çekerken, yaramaz kedi de arıcılığa başlama niyetiyle arıları izledi bir süre...

Bu çerçevede uzun ana kutusuna ait, polen yığın çerçevesi...
Bu ise Kosköy F3 ' e ait..
Bu da Kosköy F3 ana...
Yumurta atması supperrr.

Ana kutularını kontrol ettikten sonra ,aşağıdaki ana kutusundaki anayı alarak kafesledim..

Kafeslediğim anayı, amatör arıcı arkadaşım Temel Öztürk'ün ana kaybetmiş kovanına götürdüm..
Temel 6 kovan ile kışa girdi bunlardan ikisi ana kayıp etmişler..
Ana kayıp edenin bir tanesi yalancıya kaçmış, diğeri ise kaçmamıştı.
Yalancıya kaçmayanı komşu kovan ile birleştirdim.
Yalancıya kaçan ise üç çerçeveye erkek yumurta atmıştı..
Maşallah ikinci parti erkek yavrular çıkıyordu..
Kovan içi yetişkin erkeklerle doluydu..
Erkek yavrulu çerçevenin biri...
Hala yavru çıkmakta olduğu görülüyor.


Klasik işlem: arılar uzak bir yerde silkelendi...
Erkek yavrulu çerçeveler başka kovanlara verildi..
Yerlerine dört tane ballı ama yavrusuz çerçeve ilave edildi..
Silkelenen kovan..hala arılar içinde bekliyor..
Kovana önce erkekler ulaştı..

Temel'e ait kovanlardan biri...
Maşallah arılar beşinci çerçeveye yumurtlamaya başlamış..
Mevcut oldukça iyi..
Temel ve arıları...
Temel:" Bu yavruyu arılara bir ay önce verdiğim keke borçluyum" dedi..
Polen yığınları da oldukça sağlamdı...


Amatör arıcı Temelin kovanlarını gözlemledikten sonra ,kendi kovanlarımı gözlemledim...
Kestanelik bölgesindeki kovanlarımın tamamı yavruya geçmişti.
Ama bende böyle yavru ve mevcut yok...
Çünkü ben henüz arılarımı besleyemedim..
En fazla üç çerçeveye yavru atmış iki kovan vardı..
Diğerleri ise avuç içi kadar iki çerçeveye yumurtlamıştı..


2 yorum:

HB dedi ki...

Hasan hocam, kafesledim demişsiniz ya...

Siz tüplemişsiniz aslında. Ona ortak bir isim koymak adına...

Tüp uygun değil mi?

Hasan ÇINARLIK dedi ki...

Selamlar HB,
Arıcılıkta ortak bir dil oluşturulması çok güzel olur..
Bazen bende yazarken düşünüyorum ne yazsam diye ..
Söylenişi zor "propolis" mi yoksa "macun" mu?, "ana arı" mı "kraliçe" mi, "yüksük" mü "meme" mi vb...
Ortak dil oluşturmanın şart olduğuna inanıyorum..
Ama bunu yaparken yurdumuzdaki arıcıların kullandığı Türkçe sözcüklerin tercih edilmesini isterim..
Uyarınıza teşekkürler..