21 Haziran 2009 Pazar

YAĞMUR YAĞMASA BAL ALACAĞIZ

Bugün saat 11 gibi arılığa vardık...

Arılar çok güzel bal getiriyorlardı..

Yayılmaktan dönen arılar uçuş tahtasına ulaşmadan yere inmek zorunda kalıyordu.
(Arılarını bekleyen arıcı Muammer Henek'in söylediğine göre arılar sabah saat 05.00 ten itibaren çalışmaya başlamış ve yoğun olarak polen getirmişler).

Polen gelişi de çok güzeldi.
Yere inmek zorunda kalan bu arının polen yığını çok büyük.
Ancak elime aldıktan sonra havalanarak kovanına uçabildi.


Arıların çalışmasını izlerken gökgürültüsü ile birlikte yağmur yağmaya başladı...
Yaklaşık iki saat aralıksız yağmur yağdı.
Sanırım dağdaki çiçekler bir güzel yıkandı..

Ancak otomobilden örtü ile çıkıp çay içmeye gidebildim...
Yağmurdan sonra toprağın kokusu mis gibiydi.

Yağmur dindikten sonra kovanları kısa bir süreliğine kontrol etme olanağı bulduk...
yine oğula giden bir kovan var.. Galiba oğul gitmiş.. Arı mevcudu azdı ama içerde günlük yumurta ve bir düzine ana memesi vardı..
Tüm çerçeveelri kontol ettiğim halde anayı göremedim..
Galiba bizi terk etti..
Kovanların tamamını kontrol edemeden tekrar yağmaya başladı.
Yağmurdan sonra derenin durumu; çamur akıyor.
Dönüşte ana üretmek için iki adet larva transferi yaptım.
Eğer bunlar tutarsa, ana sütleri ile yarın akşam sulu transfer yapacağım.


Bu memeye günlük yumurta transfer ettim. Bakalım çatlayacak mı?

Yarım ballığa verdiğim mumlar şişmeye başlamış...
Artık sahilde kestane kokusu duyuluyor..
Kovanlardan büyüleyici bir koku yayılıyor çevreye...








Hiç yorum yok: